Mermer Cinsleri ve Yapıları

0 267
  1. MERMER, MERMER CİNSLERİ VE YAPILARI

İlmî tarifi ile «mermer» kalker ve dolomitik kalkerlerin hararet ve tazyik altında başkalaşıma uğrayarak, tekrar kristalleşip, yeni bir yapı kazanmaları sonucu meydana gelirler (metamorfizma). Endüstriyel alanda mermer ise, çok geniş bir mâna taşır. Burada, parlatılınca iyi cilâ kabul eden her taş mermer sınıfında mütalaa edilir. Meselâ iyi cilâ kabul eden kalkerler, tektonik breşler ve pudingler, traverten ve oniks mermerlerinden başka granit, diabaz, lösitli siyenit, fonolit ve serpantinler gibi magmadan türeyen taşlar da bu suretle mermer deyimi içine girerler. Fakat şunu da belirtmek icabeder ki, magmatikler bazan iyi bazan da kötü cilâ alırlar. Granitlerin bazılarınin cilâ almamasına rağmen, endüstriyel mânada mermer sınıfına konmayan trakitlerin cilâ aldığı da görülebilir.

Endüstriyel mânada mermer olarak isimlendirilen taşların hepsi aslında hakikî mânada mermer değildir. Ancak, endüstride taşın cins ve terkibi ne olursa olsun büyük ebatta çıkarılma, biçilme, cilalanma gibi özellikler göstermesi, o taşın mermer sınıfında kabul olunmasına kâfi gelmektedir.

Bu suretle tabiatta bulunan mermer ve inermer olarak kabul edilen taşları şu şekilde bir sınıflamaya tabi tutmak mümkündür :

  1. Hakiki mermerler

Metamorfizma neticesi kalker ve dolomitik kalkerlerin yeniden kristalleşmesiyle meydana gelirler. Bileşiminin büyük oranı kalsiyum karbonattır. Daha düşük oranda manyczyum karbonat da bulunur. Ka!siyum karbonat billùrlarından müteşekkil olanlarda umumiytle % 95 kalsit mevcuttur. Aynı zamanda silis, silikat, feldspat, demir oksit, mangan oksit, mika, flüorin ve organik maddeler de bulunabilir.

Mermerlerin renkleri umumiyetle beyaz veya grimsidir. Fakat yabancı madde ve bilhassa metal oksitlerin tesiri ile değişik renklerde olabilir. Sarı, pembe, kırmızı, mavimtırak, esmerimsi ve siyah gibi renkler alır. Bazan da yer yer tașa has manzara veren ve kıymetini arttıran damarlar halinde taşın yüzeyini kaplarlar.

Bazı mermer cinsleri yarı saydamdır, oniks manzarası arzederler. İtalyan Carrara mermerlerinin bir kısmı, Afyon ve Marmara mermerlerinin bazı cinsleri böyledir. Mermer mikroskop altında incelenirse, birbirine iyice kenetlenmiş kalsit kristallerinden müteşekkil olduğu görülür. Kalsit kristalleri iri ise, mermer dişli ve kaba bir manzara arzeder. Bu cinsin dış tesirlere karşı mukavemeti azdır. Tane çapları küçüldükçe mukavemet de artar. Bu şekilde de dış tesirlerden müessir olma azalır. İçinde beyaz mika pulcukları bulunan ve şistî bir yapı arzeden mermerlere «sipolen» denir. Bunlar, şistiyet düzlemi boyunca zayıf olduklarından (mukavemetleri az olduğundan), kaplama işlerinde kullanılmazlar. Serpantin damarcıkları ile kat’olunmuş mermerlere «ofikalsit» veya «verde antico», kömür zerreleri ile siyah renk alan mermerlere «antrakonit», içinde grenat veya sair minerallerin kristalleri bulunan mermerlere «kalsifir», lekeli ve içinde kum taneleri bulunan mermerlere de « granit mermeri» denir. Homojen bir yapı arzetmeleri, fazla sert olmamaları, kolayca işlenebilmeleri ve bünyelerinde boşluk bulunmaması bu cins mermerlerin (hakikî mermerlerin), endüstriyel mânada iyi cilâ kabul eden taş anlamına gelen mermerin, çeşitli cinslerin başında yer almasında mühim rol oynar.

  1. Kalkerler

Kimyasal çökelme veya içine kalkerli organik bakiyelerin girmesi ile meydana gelen bu cins mermerler, bilâhara kristalleşirler. Bu arada bünyelerine grafit, kil, demir ve değişik maden oksitleri alabi lirler. Bazı cinslerinde fosile de raslanır. Tektonik breşler, pudingler de bu sınıfa girerler. Kalkerler çok saf oldukları zaman, bileşimlerinde % 56 Cao, % 44 CO, bulunur. İçerisinde % 10 dan fazla MgCO2 bulunan kalker lere dolomitik kalker denir. Bu miktar % 45-50 olursa dolomit adını alır. Kalkerlerin ortalama yoğunluğu 2.3, sertliği 3 tür. Sıkı ve kom. pakt olanların basınç direnci 2000 kg/cm”, poröz boşluklu olanla. rin ise 250 kg/cm civarındadır. Kalkerin sų emme miktarı kendi ağırlığının % 1 – 1.5 u kadardır.

Çapları 2 mm den büyük olan blok ve çakılların tabiî bir çimen. to ile birleşmesinden hâşıl olan taşlara konglomera denir. Konglomeralarda çakılların çapları, bileşimleri ve sertlikleri değişik olabil. diği gibi, çimento maddesi de silisli, killi, demirli v.b. olabilir. Dış tezyinatta kullanılacak olan konglomeralarda çimento ve çakılların aşağı yukarı aynı sertlikte olmaları lâzımdır. Çakıl araların daki boşluklar da çimento maddesi ile tamamen doldurulmuş olmalıdır. Tabiî bir çimento maddesi ile birleşmiş olan bu çakıllar köşeli olurlarsa taş, breş adını alır. Mermer ve kristalize kalkerlerin birçokları tektonik hareketlerin tesiriyle muhtelif istikamette çatlar ve kirılır. Bilâhara bu çatlak ve kırıklar madensel bir çimento ile dolar. Böylece tektonik breşler ve breşimsi mermerler meydana gelmiş olur. Çimentonun rengi ekseriya parçalanan kitleden farklı olduğu için, bu çeşit taşlar cilâlandıkları zaman birkaç renkli ve damarlı olarak güzel bir manzara arzederler.

Travertenler, kalsiyum bikarbonatlı sıcak kaynak sularının bıraklikları çökeleklerdir. Bu çeşit suların bulunduğu yerlerde sünger gibi delikli ve hafif taşlar meydana gelir. Bu taşların çok delikli, hafif ve fazla miktarda bitki sap ve yaprakları ihtiva edenlerine «kalker tüfü», az boşluklu ve daha yoğun (ağır) olanlarına da «traverten » de lunması, bazılarının demir oksit ihtiva etmesi dolayısiyle, nir. Istihsal, işleme ve kesilmesinin kolay olması, fazla miktarda burenkli olması bu taşların kaplama işlerinde kullanılmasını temin etmektedir. Bazan da inşaatta büyük bloklar halinde kullanılırlar.  Bu yüzden meydana gelen taş daha kristalize, kompakt ve yarı saydamdır. Bu taşlara «oniks mermeri (albatr)» veya «su mermeri» adı verilir. Bunlar umumiyetle beyaz, kırmızı, sarı, yeşil renkte olup, yarı saydamdırlar. Işık 1-3.5 cm derinliğe geçebilir. Ekseriya bazı tuzların etkisi ile renkli olurlar. Tek renk olduğu gibi değişik renkler göster ren bandlar tabakası, damarlar v.b. halinde de bulunabilirler. Grafit, siyah-gri rengi; manganez oksit veya hematit, kırmızı-pembe, kırmızımsıkahverengi; demir hidroksit, sarı-krem rengi verir. Çok renkliler breşimsi yapıda olup, renk verici maddeler, çeşitli mineral parçalarıdır. Oniks mermeri, zerrelerinin birbirine sıkı şekilde bağlılığından dolayı, oldukça serttir. İçine karışacak silikatlar sertliğini arttırır. Yo ğunluğu 2.2-3.2 gr/cm’ arasındadır. Çok iyi parlatılırlar.

Atmosferle temasında, fiziksel ve kimyasal tesirlerin altında kalmalarına rağmen, çözülmesi çok yavaştır. Suyu az absorbe etmesi arzu edilir. Gözeneklerin az olması haricî tesirler altında kullanılacak olanlar için makbuldur. Gözeneklerin fazlalığı suları emerek renk değişikliği yapar, donma gibi olaylarla çözülmeyi kolaylaştırır. Hakikî oniks, terkibi silis olan bir akik (kalseduan) taşıdır. Ziynet eşyası olarak kullanılır. Bilhassa kolye v.b. yapılmaktadır. Çeşitli renkleri vardır. İç yapısı lifî veya şuayidir. «Kedi gözü» denen ve çok güzel hareli renkli olanları mevcuttur.

 

Oniks mermeri ise, bünyesi az çok hakikî onikse yakın olmakla beraber, terkibi esas itibariyle kalsiyum karbonattan ibarettir. Kristal tanecikleri aragonittir. Ilmi yönden yarı şeffaf bir mermer albatrisidir. Oniks denmesinin sebebi,  bazın lifî; hareli onikse benzemesindendir.

  1. Mermer gibi kullanılan magmatik asıllı taşlar

Granitler, diabazlar, fonolit, lösitli siyenit, serpantin ve serpantin breşleri bu kısımda mütalâa edilir. Bunların terkiplerinde kuars, hornblend ve diğer silikatlar bulu. nur. Bu yüzden gerek istihsalleri ve gerekse mamul hale getirilip ci. lâlanmaları oldukça müşküldür. Fakat dış tesirlere, diğer mermer cinslerine nazaran daha mukavimdirler. Bu özelliklerden dolayı mermerler arasında çok eski zamandan beri müstesna bir yer işgal etmektedirler.

 

  1. Granit. – Bileşimi kuars, feldspat ve mika olan magmatik menşeli bir taştır. İçindeki silis miktarı % 68-72 olup, özgül ağırlığı 2.59 – 2.73 tür.

Kuars, düzgün kristal şeklinde görülmez, diğer billûrların arasını doldurmuştur. Feldspatlar granit içerisinde en çok bulunan mineraldir. Renkle. ri beyaz-gri, kırmızımsı esmer veya yeşildir. Taşa renk verir. Mika ekseriya biotit halindedir. Biotit ve hornblend çok olduğu zaman taşın rengi koyulaşır. Tâli mineral olarak korendon, zirkon, hematit, limonit, ilmenit, pirit, manyetit, titanit, apatit, ojit ve rutile raslamak mümkündür. Tane büyüklüğü her granitte farklıdır. Renk feldspata bağlıdır. Sertlik, içindeki minerallere göre değişir. Kuars çok olduğu zaman taşın sertliği daha fazlalaşır. Granitler çok yoğun taşlardır, dokularındaki mineraller arasında ancak % 10 ilâ 50 arasında mikroskopik boşluk bulunur. Ortalama olarak % 0.8 su ihtiva eder. Granitler çok sert olmakla beraber, yarılma hassaları yüksektir. Gerek delikler açarak ve gerek çatlaklarından faydalanılarak tomruk halinde çıkarılabilirler. İşlenmeleri güçtür. Fakat buna mukabil iyi cila kabul ederler ve bu cilâları yıllarca bozulmaz.

 

  1. Diyabaz . – Magma bakımından bazaltlara tekabül eder. Mineralojik bileşimi bazik plâjioklâzlar, ojit, opak mineraller bazan olivine olan olan bir kayaçtır. Umumiyetle ofitik bir doku’ gösterirler. Uzun, iri feldspatlar arası ojitle doldurulmuştur. Diabazlar umumiyetle ayrışıma uğramışlardır. Bu ayrışım bir kloritleşme ve serpantinleşme şeklinde olur. Ojit klorite, olivin de serpantine ayrışır. Onun için taşın rengi yeşildir. Melâfir denilen taş da diabaza benzeyen bazalt bileşimini haiz bazik bir kitledir.
  2. Lösitli siyenit. — Siyenite kabaca «kuarssız granit» denebilir. Granitlerden kuarsın azalması ile ayrılan bu taşlar nadiren porfirik dokulu’ ince veya çok iri tanelidir. Siyenitler bütün derin kitlelerde olduğu gibi renkli elemanlarına göre isimlendirilirler (biotitli siyeni, hornblenli siyenit, oji:li siyenit gibi). Siyenitlerde hiç ruskovit görülmemiştir. Yapısında lösit bulunan siyenite lösitli siyenit denir. Binaların dış taraflarında kullanılırlar.
  3. Serpantin. — Serpantinler, olivin ve olivinli peridot, gabro, diabaz gibi magma taşlarının suyun tesiri ile hidratlaşmasından teşekkül eder. Bu olaya serpantinleşme denir. Bazan da dolomitin sıcak Sio, li su tesiri ile tahavvülünden husule gelir. Serpantinin rengi muhtelif nüanslı yeşil ve sarımsı, kırmızı kahve ve siyahımsı olur. Muhtelif renkler dolayısiyle ekseriya lekeli, alaca görünüşlü olarak da bulunur. Sertliği 34, özgül ağırlığı 2.5-2.7 arasındadır. Kırılma yüzeyi midye kabuğu şekilli veya yongamsıdır. Sert pantinin terkibinde ekseriyetle FeO, bazan Nio bulunur.

Sert, yoğun ve çatlaksız oldukları zaman iyi cilâ kabul ettiklerinden, tezyinat ve kaplama olarak kullanılmaktadır. Ayrıca damarlı, hoş manzaralı ve tatlı yeşil renkte olduklarından mimarlar tarafından çok aranılırlar. Memleketimizdeki eski eserlerin hemen hepsinde ve İstanbul’daki büyük camilerde görülen yeşil renkli sütunlar serpanti breşinden yapılmıştır. Bunların nereden çıkarıldığı kesin olarak bilinmemektedir.

Kaynak: Maden Tetkik Arama Enstitüsü Yayınları No: 134 Türkiye Mermer Envanteri

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.